İnsanlıktan Uzakta (Film-Yorum)

Cezayir 1954.

Kırsalda, önce Fransız olduğunu düşündüğümüz bir köy öğretmeni.

Kendisine emanet edilen bir tutsağı yakındaki şehre götürmesi gerekiyor. Bunu olağanüstü bir cesaretle yapıyor da.

Bir yol hikayesi; her yol hikayesindeki gibi kendini ve ötekiyi tanıma deneyimleri...

"Fransız" öğretmenin Cezayirli tutsağa Arapça hitap ederken ötekinin ona Fransızca hitap etmesi... 

Bu ötekiye açılma konumları/çabaları yoksa "melezlik" laf-ı güzaftır veyahut başka çıkarları gizleyen bir ideoloji veya söylem...

Filmin sonuna doğru öğretmenin Fransız değil ataları Endülüs'ten göç etmiş bir İspanyol olduğunu anlıyoruz: "FRANSIZLARA SORSAN ARAP'TIK. ŞİMDİ DE ARAPLARA SORSAN FRANSIZ".

Camus'nün "Sürgün ve Krallık"ındaki hikayelerinden esinlendiğini ise filmin sonundaki ifadeden çıkarıyoruz. (Böylelikle bu ifadenin Sartre'ın daha 1940'larda antisemitizm hk. kaleme aldığı önemli bir eserindeki "YAHUDİYİ YAPAN ANTİ-SEMİTTİR"iyle ilişkisini kavrıyoruz.) "The Silent Men" ("Les Muets") hikayesi olduğunu tahmin ediyoruz. Okumak lazım...

Popular Posts