Oğuz Atay ve Zımni Toplumsal Sözleşmemiz


Türkiye'nin en önemli sosyolog ve psikologlarından biri olan Oğuz Atay'ın sıklıkla atıf yapıp düşündüğüm bir pasajı... 

"Bizim" ZIMNİ etiko-psiko-sosyo-politik SÖZLEŞME'miz hakkında. 

Oğuz Atay son dönemlerinde muhtemelen Kemal Tahir esiniyle TÜRKİYE'NİN RUHU'nu arıyordu. Bu ruhu, Cemil Meriç'te arayan nevzuhur bir muhafazakâr söylem de var. Fakat bunlar Meriç'i de Necip Fazıl gibi okuyorlar, vatan millet sakarya... 

Oysa 100 hidro elektrik santral, 200 kalkınma hamlesinden hayırlı bu çabayı başka bir şekilde sürdürmeli... 

“İnsanlarımız bu kötü yaşantıyı dile getirmenin ‘muhalefet yapmak’ olduğunu sanıyorlar... Bir ‘mış gibi yapmak’ tutturmuşlar; arabalar yürüyor ya, ekmek yapılıyor ya, iyi kötü suyumuz geliyor ya... mesele yok. Bir taklid yapıyoruz... toplumsal sorunlara eğilerek kendini tanıma korkusu... Kavram kargaşası yaratarak temel kavramlardan uzaklaşma çabası... korku ortadan kalkarsa postunu kaybedeceğinden korkan tekke şeyhinin korkusu... Bunun için müeyyideler gevşektir; herkes korkmalıdır ama ceza da uygulanmamalıdır. Müeyyideler hayatı zehir edecek kadar korkutmalıdır; ama isyan ettirecek kadar kesin olmamalıdır. Neyin ne olduğu, hangi suçun cezası ne kadar olduğu bilinmemelidir. Fakat herkes her ana suç işlediğini hissetmelidir ki başkaldırmasın. Her zaman suç işlediği halde kendisine taviz verildiğini hissettiği için başı önünde dolaşır insanımız Bizim ‘ilk günahı’mız budur: Cezalandırılmayan küçük günahların toplamı- Hoşgörümüz de budur. Ayrıca devlet de aynı suçluluk duygusu içinde müeyyideleri uygulamaz. Bu bakımdan bağışlayıcıdır. Karşılıklı bir oyundur bu. Bağışlanmayan tek suç bu oyunu farketmek, bu oyuna karşı çıkmaktır. Gerçeği aramaktır”.

Popular Posts